Çocukları Aynalamak
- Kandela Psikoloji
- 15 Eyl 2020
- 2 dakikada okunur
Aynalama davranışı bebeklikten itibaren ihtiyaç duyulan, çocuğun duygularını tanıması ve ayırt etmesi için gerekli olan bir yaklaşımdır. Aynalama, kaygı, huzursuzluk, üzgünlük, kızgınlık, heyecan ve daha birçok duyguyu deneyimleyen çocuk karşısında ebeveynin bütün bu duyguları görmesi, kendi yorumunu eklemeden, olduğu hali ile kabul ederek çocuğa iletmesi ile başlar.
Bebekler ve çocuklar, duygularının aynalanması ile öncelikli bakım veren kişiler olarak ebeveynleri tarafından anlaşıldıklarını hissederler. Anlaşılıyor olmak çocuklara konfor alanı sağlar, duygularını tanımalarına, kabul etmelerine ve daha ileri aşamalarda bu duygularını düzenleyebilmelerine yardımcı olur. Duygularının aynalanması ile birlikte çocuklar olumsuz duyguların da kabul edilebilir olduğunu öğrenerek duyguları bastırma eğilimi göstermezler. Duygularını ifade edebilen, aile içinde her duygusunun kabul edilebilir olduğunu fark eden çocuklar kendilerini desteklenmiş ve değerli hissederler.

Bütün duyguların kabul edilebilir olması elbette bu duyguların sınırsız bir biçimde davranışa dönüşeceği anlamına gelmez. Örneğin kardeşine sinirlenen bir çocuğun oyuncaklarına, diğer eşyalara hatta kardeşine zarar verici davranışlar sergilemesi kabul edilmemeli. Böyle bir durumda ebeveynin, “Sinirli olduğunu görüyorum ama etrafına zarar vermen doğru bir davranış değil.” diyerek çocuğun duygusu hakkında konuşmaya alan açması hem zarar verici davranışı sonlandırmaya hem de olumsuz da olsa duyguların kabul edilebilir olduğunu çocuğa göstermeye yardımcı olur.
Bazen çocukların çok yoğun duygularını yönetebilmek oldukça zorlayıcı olabiliyor. Yetişkin bireyler olarak ebeveynlerin bile zorlandığı yoğun bir duygunun regülasyonunda çocukların daha donanımsız olduğunu hatırlamakta fayda var.
Çocuk doğru olmayan bir tutum sergilediğinde, sadece olumsuz davranış üzerinden değil, onu bu davranışa yönlendiren duygu hakkında konuşmak, çocuğun iletişim becerilerini kuvvetlendirir, duygularını doğru yollardan ifade etmeyi öğrenmesine yardımcı olur. Öfkelenen, korkan, endişelenen çocuğa bağırmak, küsmek, aşağılamak gibi duygularla karşılık veren ebeveynler ne yazık ki çocuklarıyla iletişim problemi yaşamakla birlikte çocuklarına olumsuz duyguları kabul etmedikleri mesajını iletmiş olurlar.

Aynalama yapmak empati kurmak anlamına gelmez. Duyguyu oldukça basit haliyle kabul etmek ve karşıdakine bunu iletmektir. Duyguları öğrenen, onları adlandırabilen ve ayırt edebilen çocuklar yetişkinlik dönemlerinde bu duygularla ne yapabileceklerini bilen, onları yönetebilen bireyler olurlar. Oldukça basit görünen ‘aynalama’ davranışı, bireylerin kendilerini tanımalarına, kabul etmelerine, doğru yollardan ifade edebilmelerine, sağlıklı iletişim becerileri geliştirebilmelerine ve hatta kendilerini sevmelerine yardımcı olur.
Aynalama kavramını yetişkinlerle olan ilişkilerinizde de hayata geçirebilirsiniz. Anlaşıldığını, görüldüğünü ve duyulduğunu hisseden kişi ile iletişimin daha kolay olduğunu, ilişkide yakınlığa yol açtığını görebilirsiniz.
Commenti