​

Kandelanın İspanyolca kelime anlamı ‘mum’ ve ‘ışık’tır. Bizim kandela kelimesi ile ilk tanışmamız ise, kendimize yürüyecek yeni yollar aradığımız günlerden birinde, bir çocuk kitabı sayesinde oldu. Bir kitap kahramanı olan ‘Candela’; kendi hikayesinde, özgür ruhların ve sevginin en koşulsuz formunun simgesi olarak çıktı karşımıza. ‘Candela’, adı gibi; ışığıyla ve olduğu gibi kabul etme haliyle aydınlatıyordu etrafını.     

 

Çocuk kitapları bizim için, aydınlık günlerde yol haritası, karanlık günlerde mum ışığıydı. Yollar bazen aydınlık ama zorluydu. Bazen düz ancak karanlık. Bazen nereye gittiğimizi biliyorduk ama yürümekte zorlandık, bazen ise bir sonraki adımımızı bile göremeyecek kadar karanlıktı yollarımız.  

 

Tüm bu farklı yolları yürümenin ‘hayat’ olduğuna,  diğer bir deyişle hayatın bir yolda olma hali olduğuna ve bu yolda ışığın şifasına tutkuyla inanan iki arkadaş olarak,  biz de kendimiz için seçtiğimiz bu yolculuğa  ‘Kandela’ demeye karar verdik. 

 

Yol çizmenin değil, yola ışık tutmanın, 
yoluna ışık tuttuğumuz kişiyi,  yolda olduğu haliyle kabul etmenin, ilişki kurmanın, eşlik etmenin,  elimizde bir ‘kandela’ ile zorlu yollarda birlikte yürümenin gücüne inanıyoruz. Bununla birlikte, herkesin kendi içinde bir kandelası olduğuna ve kendi içini, kendi yolunu, aydınlatabilecek güce sahip olduğuna inanıyoruz. 

 

Işık, bu haliyle, içimizdeki ve dışımızdaki tüm formlarıyla, bizim terapiye bakışımızı çok güzel simgeleyen bir metafor.  Eşlik etme fırsatı bulacağımız tüm yolculuklarda, karanlık yollara birlikte ışık tutabilmek, ışığı ışıkla çoğaltabilmek  için buradayız.